gastrik bypass ameliyatı olanların yorumları

GastrikBypass Gazipaşa Bulvarı Karadayı apt, D:K:3 D:3, Adana Bu ameliyatı olanların bu süreçte karşılaştığı sıkıntıların hemen hiç birini DorukSağlık Grubu Hastaneleri, Bursa’da kurulduğu 1971 yılından bugüne, 40 yılı aşan birikim ve tecrübesini, daima yükselttiği teknolojik alt yapısını, alanında uzman, klinik deneyimi yüksek tecrübeli Hekim kadrosu ile bireylerin sağlıkla ilgili ihtiyaçlarını karşılamak ve daha sağlıklı bir yaşam sürebilmelerini sağlamak için hizmet etmektedir. 27 Mart 2013'de tüp mide - gastrik sleeve ameliyatı olacağım. Yaşadıklarımı benim durumumda olanlara aktarmak ve obezite cerrahisi düşünenlere yardımcı olmak en önemlisi de kendi zayıflama serüveniminin kaydını tutmak amacıyla bu blogu oluşturdum. Gastrik bypass; kapalı yöntemle gerçekleştirilen, hastanın midesinin büyük bir kısmının bypass edilerek, daha küçük hale getirilen bu midenin ince bağırsaklara dikilmesi ile mide hacminin küçülmesi ve bağırsakların da bir bölümünün devre dışı kalmasını sağlayan bir obezite cerrahisi metodudur. Obezite ameliyatı GastrikBypass Ameliyatından Sonra Beklenti Ne Olmalı? Gastrik bypass ameliyatı sonrası kilo kaybı genellikle etkileyicidir. Ortalama olarak, hastalar fazla kilolarının % 60′ ını verirler. Örneğin, 100 kilo fazlası olan ve 175 kilo ağırlığındaki bir kişi aşağı yukarı 60 kilo kadar verecektir. nama klub voli yang bagus dan artinya. 15 Mayıs 2021 08 Cts, 2021 332 tarihinde düzenlendi 105 kez okundu Gastrik Bypass ameliyati Kilo sorunu bulunan pek çok kişi gerek diyet gerek egzersiz yaparak sorunları aşmaya çalışmaktadır. Ancak fazla kiloların miktarının artması her daim diyet ve egzersizi yeterli olarak görmek konusunda ikileme düşürmektedir. Obezite teşhisi konan bireyler için ilk diyet dönemlerinden sonra gastrik bypass ameliyatı gibi operasyonların uygulanması tavsiye edilmektedir. Peki, nedir bu ameliyat? Operasyonun isminin gastrik bypass ameliyatı olması tanınmasını zorlaştırmaktadır. Halk arasında tip mide olarak bilinen bu işlem neticesinde bireylerin midelerinin boyutları küçültülmektedir. Böylelikle kişiler normale göre daha az porsiyonlar tüketerek doyuma ulaşmaktadır. Az beslenmek de otomatik olarak kilo verim hızında bir artış yakalanması demektir. İçindekiler Tablosu1 Gastrik Bypass Ameliyatı Sonrası Gastrik Bypass Ameliyatı Sonrası Kilo Gastrik Bypass Ameliyatı Gastrik Bypass Ameliyatı Kimlere Yapılır? Gastrik Bypass Ameliyatı Gastrik Bypass Ameliyatı Devlet Karşılıyor mu? Gastrik Bypass Ameliyatı Sonrası Beslenme Tüp mide ameliyatı olanlar için iyileşme sürecinin en önemli aşamalarından biri olarak beslenme kabul edilmektedir. Beslenme konusunda hastalar için üç ya da dört farklı aşamadan oluşan bir diyet listesine uyum sağlamaları beklenmektedir. Ameliyattan hemen sonraki dönemde bireylerin vitamin ve mineral değerleri bakımından uygun olan besinleri sıvı şekilde almaları istenmektedir. Bu süreç esnasında midenin iyileşmesinin tamamlanması beklenmektedir. Sonrasında ise uygun bir diyet programına geçişi temsil etmektedir. Gastrik bypass ameliyatı sonrası beslenmede düşük kaloriler alınması, çok yağı ve çok tuzlu yiyeceklerden uzak kalınması önemlidir. Aynı şekilde ameliyat olanların hazır yiyeceklerle bağlantılarını kesmeleri de üzerinde durulan ana noktalardan biridir. Gastrik Bypass Ameliyatı Sonrası Kilo Alımı Tüp mide ameliyatına ihtiyaç duyan kişilerin bazı konularda hatalı bilgi temin ettikleri bir gerçektir. Öncelikle yapılan araştırmalar hastaların büyük bir bölümünün ameliyatı kesin çare olarak gördüğünü göstermektedir. Ancak ameliyat tamamen fiziksel bir işlemdir. Oysaki insanların iştahları beyin kontrolündedir. Bu da gastrik bypass ameliyatı sonrası kilo alımını mümkün hale getirmektedir. Diğer kilo verme ameliyatlarında da aynı durumun mümkün olduğunun da altı çizilmektedir. Hastaların büyük bir bölümü iyileşme süreçlerinden sonra beslenme rutinlerine dikkat etmediklerinden ötürü vermiş oldukları kiloyu geri almaktadır. Bundan dolayı uzmanlar operasyon öncesinde ya da operasyon sonrasında bireylerin yeme isteklerini kontrol altına alabilmeleri için psikolojik destek almalarını isteyebilmektedir. Gastrik Bypass Ameliyatı Riskleri Gastrik bypass ameliyatı riskleri pek çok hastanın bu konuda çekimser davranmasına neden olmaktadır. Öncelikle tip mide ameliyatı olacak kişilerin belli sağlık sıkıntıları hali hazırda bulunmaktadır. Operasyon sürelerinin uzaması ise ameliyatların risk oranlarını artırmaktadır. Bundan kaynaklanan nedenler yüzünden uzman hekimler riskleri minimize etmek için kişilerde gerekli olan tüm testleri gerçekleştirmektedir. Ayrıca tüp mide ameliyatı olabilmek için belli bir kilo sınırı da yok değildir. Bundan ötürü bireyler ameliyata uygun hale gelebilmek için bir diyet programı çerçevesinde kilo vermek zorunda bırakılmaktadır. Fazla kilolardan kurtulması ise operasyon sırasında istenmeyen durumlarla karşılaşmak riskinin azalmasında yardımcı olan oldukça önemli konu başlıklarından biridir. Gastrik Bypass Ameliyatı Kimlere Yapılır? Gastrik bypass ameliyatı yapılabilmesi için kişilerin belli şartları sağlıyor olmaları gerekmektedir. Uzmanlar olabildiği kadar kişilerde bir diyet programı çerçevesinde diyeti önermektedir. Ancak istenen sonuçlara ulaşılmaması halinde sıra ameliyat opsiyonuna gelmektedir. Ameliyat için uygun olan kişilerin vücut kitle endekslerinin kırk ya da kırkın üzerinde olması şarttır. Gastrik bypass ameliyatı kimlere yapılır konusunda diğer sağlık sorunları da en önemli belirleyicilerden biridir. Fazla kilosu bulunan pek çok kişide sadece kilo sıkıntısı bulunmamaktadır. Kilosu yüzünden kalbinde de sorun olan bireyler ameliyatı çoğunlukla kaldıramamaktadır. Operasyon ancak sağlık taramalarından olumlu neticeler alan fazla kilo problemi bulunan ve yaşı uygun olan hastalar için uygulanabilmektedir. Gastrik Bypass Ameliyatı Fiyatı Gastrik Bypass ameliyatı fiyatı 2021 için net bir rakam belirtmek, okuyucularımızı yanıltmaktan öteye geçmeyecektir. Nitekim bu operasyonu gerçekleştiren sağlık merkezinden tutun, operasyon olacak kişinin durumuna kadar birçok unsur, fiyatı etkiler. Bu unsurlara göre de bir fiyat ortaya çıkar. Bu yüzden fiyat konusunda net bir rakam belirtmek pek doğru bir eylem değildir. Gastrik Bypass Ameliyatı Devlet Karşılıyor mu? Gastrik bypass ameliyatı SGK karşılar mı? Sorusu bu operasyonu gerçekleştirmek isteyen kişilerin en çok merak ettiği soruların başında gelmektedir. Eğer devlet hastanesinde bu operasyon gerçekleşir ise SGK masrafları karşılar. Tabi bunun VKİ değerinin en az 40 olma şartı bulunmaktadır. Okunma 105 Anasayfa » Gastrik Bypass » Roux-en-Y Gastrik Bypass mı, Sleeve Gastrektomi mi?Yayın Tarihi 02/09/2020 Roux-en-Y Gastrik Bypass Ameliyatı Daha Fazla Ek Müdahale Riski Taşıyor! En sık gerçekleştirilen iki obezite ameliyatı türü olan tüp mide ve Roux-en-Y gastrik bypasstan hangisi daha fazla ekstra ameliyat veya işlem gerektiriyor? JAMA dergisinde yayınlanan yeni bir çalışmaya göre, eski ya da klasik gastrik bypass hastaları sonradan daha fazla oranda tekrar cerrahi ya da endoskopik işlem gerektiriyor. Tüp mide ile gastrik bypass arasında karar verme aşamasında iseniz, bunu bilmek önemli olabilir. Çalışma Amerika’daki sağlık sigorta şirketlerinin 18-64 yaş arasındaki hasta veri tabanında gastrik bypass ve sleeve ameliyatı olanların 2010 Ocak-2017 Haziran tarihleri arasındaki kayıtlarının incelenmesiyle gerçekleştirildi. Toplamda 4476 bypass ve 8551 sleeve hastası, ilk ameliyattan sonra ne kadarının tekrar bir karın ameliyatı veya işlem gerektirdiğiyle ilgili değerlendirldi. Hastalar ilk ameliyatlarından sonraki 4 yıl boyunca izlendi. Roux-en-Y Gastrik Bypass etkili ama tekrar ameliyat riski yüksek! Gastrik bypass hastalarının % 20 oranında daha fazla ek ameliyat veya müdahale gerektirdiği bulundu. Ek olarak endoskopik işlemler de bypass hastalarında daha fazlaydı. Bypass hastaları 4 yıl içerisinde % oranında endoskopi gerektirirken, sleeve hastalarında oran % 18 idi. Bypass ameliyatı kilo kaybı ve diyabet düzelmesi açısından daha etkili olmakla beraber, hastaların bu oranlardan haberdar olmaları gereklidir. Hastaların “tüp mide mi, gastrik bypass mı?” kararı tamamen hasta özelinde, ameliyattan beklentiler ve kişiye özel sağlık sorunları eşliğinde değerlendirilmelidir. Editörün Notu Burada incelenen Roux-en-Y bypass ameliyatıdır, mini gastrik bypass ameliyatını kapsamamaktadır. Yazar Op Dr Murat Üstün Dr. Murat Üstün, İstanbul Bariatric Center'ın IBC kurucusu ve obezite cerrahisi ekibi lideridir. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesinden mezun olduktan sonra Ankara Eğitim Araştırma Hastanesi'nde uzmanlığını yapmış, 100'ün üzerinde obezite cerrahisi ile ilgili ulusal ve uluslararası kongrede yer almıştır. Murat Üstün ve İstanbul Bariatric Center ekibi, gastrik bypass, tüp mide ameliyatı, mide balonu ve duodenal switch ile biliopankreatik derivasyon dahil olmak üzere çeşitli tıbbi prosedürler uygulamaktadır. Ameliyatlar Joint Commission International JCI onaylı bir hastanede gerçekleştirilir. Murat Üstün, tüm kadrosu ile birlikte ana hedef olan hastanın sağlığına ve güvenliğine büyük önem vermekte ve bunun, mükemmellik denkleminin bir parçası olduğuna inanmaktadır. Tüm Yazıları → Gastrik bypass ameliyatları, günümüzde tıbbın oldukça ileri seviyede olduğu Amerika’da mide bandı uygulaması ile birlikte en sık kullanılan obezite cerrahisi yöntemi olma özelliğini taşımaktadır. Mide bandı uygulamasının Avrupa’da ve Türkiye’de kullanımı gittikçe azalırken, gastrik bypass operasyonları halen en çok uygulanan operasyon çeşidi olma özelliğini korumaktadır. Bu Yazımızda Neler Bulacaksınız?Gastrik Bypass Ameliyatlarının Yaygın Olma NedenleriGastrik Bypass Ameliyatları Hangi Hasta Tipleri İçin Uygundur?Gastrik Bypass Operasyonları Ne Gibi Avantajlara Sahiptir?Gastrik Bypass Ameliyatı Dezavantajları ve RiskleriPilor Kası Tam Olarak Ne Yapar?Gastrik Bypass İşleminin Sonrasında Bahsedilen Kasın İşlevini Kaybetmesi Ne Manaya Gelmektedir?Gastrik Bypass Operasyonlarında Pilor Kasına Müdahale Ediliyorsa Neden Hala Sorun Ortadan Kalkmıyor?Duodenal Switch Operasyonları İle Gastrik Bypass FarkıDuodenal Switch Ameliyatları İle Gastrik Bypass FarkıGastrik Bypass Ameliyatlarının Yaygın Olma Nedenleri Gastrik Bypass Ameliyatlarının Yaygın Olma NedenleriGastrik bypass ameliyatlarının kitabi olarak tanımı emilim kısıtlamasını sağlayan bir operasyon olarak geçse de, esas olarak hacim kısıtlayıcı bir işlem olarak gösterilmektedir. Yani bu tip bir operasyon, kalori emilim kısıtlaması yapmaz, kalori alımını kısıtlayarak kilo kaybının meydana gelmesine imkan sağlamaya Bu Ne Anlama Gelmektedir? Burada anlatılmak istenen şudur; çok miktarda yemek yenilen durumlarda, bu operasyonun faydasını azami olarak görebilirsiniz zira yenilen yemek miktarının önemli ölçüde azalmasını sağlamaktadır. Ancak aşırı kaloriye sahip sıvı gıdaların alınması durumunda, süreç tam tersi noktada ilerlemeye başlar, örneğin krem şanti, kaymak, pekmez, bal, reçel, çikolata gibi yüksek oranda yağ, şeker ya da nişasta barındıran sıvıların emiliminde kısıtlama olamaz ve hasta katı gıda tüketirken verdiği kiloları aynı hızda geri almaya başlar. Gastrik Bypass Ameliyatları Hangi Hasta Tipleri İçin Uygundur? Bu tip bir operasyonu, hamur işlerini fazla tüketen, yani yüksek oranda karbonhidrat ağırlıklı beslenen ve hacimli yiyen hastalar için oldukça uygundur. Ancak aşırı kalorili yiyecek tüketen, tatlıya aşırı düşkün kremalı pasta, kahvaltılık reçel, pekmez, bal, çikolata gibi ve bunları yoğun miktarda tüketen hastalar için uygun olmamakta ve başarı şansı ciddi oranda azalmaktadır. Gastrik Bypass Operasyonları Ne Gibi Avantajlara Sahiptir? Bu tip operasyonların en büyük avantajı, cerrahlar için oldukça kolay uygulanabilir bir alan olmasıdır. Operasyon süresi olarak oldukça kısa ve kolay yapıda olan bu işlemler, bu sebeplerle doktorlar tarafından sıklıkla tercih edilmektedir. Bu operasyon türü, içeriği nedeniyle, aşırı derecede hacim kısıtlayıcı bir işlem olarak geçmektedir. İşte bu nedenle, küçültülen midenin hacminde meydana gelebilecek en ufak bir esnemede dahi işlemin verimliliği ciddi oranlarda azalmaktadır. Özellikle, belli bir vücut kitle indeksinin üzerinde ki hastalarda, verimlilik %40 a kadar düşebilmektedir. Operasyonun başarısızlığı durumunda ise kilo kontrolünün yeniden ve kalıcı olarak sağlanabilmesi için en uygun ameliyat yöntemi Duodenal Switch uygulamasıdır. Bütün bunların yanında, gastrik bypass ameliyatlarında bazı anatomik olumsuzluklar da yaşanabilmektedir. Bu operasyonlarda kesilen vagus kası ile midenin çıkışlarını ve midenin tamamını kontrol eden pilor kası etkinliğini kaybeder. Bu durum ise mide boşaltımının kontrol dışına çıkmasına neden olur. Gastrik bypass operasyonu ile ikiye ayrılan midede, geriye kalan kısımın yemek borusu ile bağlantısı ortadan kaldırılır ve sinirsel uyarıda bozulma meydana gelir. Aynı zamanda, kalan midede endoskopi şansı ortadan kalktığı için, bu alanda meydana gelebilecek ülser, gastrit ya da kanser gibi risklere karşı erken tanı ve tedavi gibi seçenekler kalmamaktadır. Pilor Kası Tam Olarak Ne Yapar? Midemiz oldukça güçlü bir kas yapısına sahiptir ve bu sayede, yenilen yiyeceklerin parçalanmasını ve öğütülmesi sağlanmaktadır. Yukarıda bahsedilen işlemler iki türlü yapılabilir; ya mide asidi gelen parçaları eritir ya da parçalanmamış gıdaların mideden çıkmasına izin verilmez. İşte Pilor kası, sindirimi tamamlanmış gıda parçalarının, mideden ne zaman ayrılacaklarına karar veren kastır. Pilor Kası Şu Gibi İşlevlere Sahiptir; Midenin kontrolsüz bir şekilde boşalmasını önleyen bir nevi emniyet sistemidir. Bu kas sistemi sayesinde, ince bağırsaklardan gelen safra mideye giriş yapamaz. Her ne kadar, midemiz asidik bir ortama sahip olsa da ve aside karşı yüksek bir koruma sağlansa da, kontrolsüz bir şekilde ve devamlı olarak mideye giren safra, alkalen reflü gastrit gibi istenmeyen sonuçların oluşmasına neden olur. Pilor kası, safranın mideye kaçmasında duran son engeldir. İşlevi bozulduğu takdirde, safranın girişi önünde hiçbir engel kalmamış demektir. İşte R – Y gastrik bypass operasyonu sayesinde, safranın geliş yönü değiştirilerek, midenin bu yıkıcı etkiden korunması sağlanır. Pilor kasının etkili bir şekilde çalışabilmesi ve işlevselliğini yitirmemesi için, vagus sinirleri ile uyum içerisinde çalışması gerekmektedir. Bu tip operasyonlar sırasında, vagus sinirleri kesildiğinden dolayı, pilor kası işlevini tamamen kaybeder. Kalan mide üzerinde işlevsiz dursa da, herhangi bir soruna yol açmayan pilor kasının görevini alacak bir kas sistemi bulunmadığı için, geride kalmış olan midenin boşalma güçlükleri yaşaması mümkündür. Gastrik Bypass Ameliyatı Dezavantajları ve RiskleriGastrik Bypass İşleminin Sonrasında Bahsedilen Kasın İşlevini Kaybetmesi Ne Manaya Gelmektedir? Vagal uyarısında bozulma meydana gelen pilor kasının neden önemli olduğunu daha iyi anlayabilmek için, geçmiş dönemde yapılan ülser operasyonlarında bakmak yeterlidir. Bundan 20 ya da 30 yıl öncesine kadar, mide ülserini tedavi amaçlı kuvvetli ilaçlar bulunmamaktaydı. Bu amaçla, ülser tedavileri ancak ameliyatlar ile yapılırdı. Özellikle ilk 1 ya da 2 yıl için, bu operasyona maruz kalan hastalarda kilo kayıpları gözlenmekteydi. Daha sonrasında gelişen teknoloji ile birlikte, büyük çaplı ülser operasyonları yerine, sadece asit salgısının azaltılması yoluna gidildi ve vagus kasları ile midenin bağlantısının kesilmesi yoluna adı verilen bu işlem sonrasında ise, hastalarda midenin boşalmasında güçlük, hazımsızlık sorunları hatta kusmaya kadar varan sorunlar görülmüştür. Yapılan incelemeler sonucunda, vagus uyarısını kaybeden pilor kasının, mide çıkışını engelleyen bir sete dönüştüğü ve mide boşaltım süresinin oldukça geciktiği ortaya çıkmıştır. Bu sorunun ortadan kaldırılması amacıyla, hastalara gastrojejunotsomi yani mide ile bağırsak arasında yeni bir yol açılması ya da piloroplasti yani pilor kasını genişletecek bypass uygulamaları yapılmıştır. Gastrik Bypass Operasyonlarında Pilor Kasına Müdahale Ediliyorsa Neden Hala Sorun Ortadan Kalkmıyor? Bu tip operasyonlarda, aktif olarak kullanılan mide ile bağırsak arasında bir yol açıldığından, gıda tetiklemesine bağlı bir boşalma güçlüğü meydana gelmemektedir. Burada asıl sorun, İçeride kalan ve kör nokta olarak adlandırılabilecek mide kısmının da gıda geçişi ile uyarılması ve mide öz suyu salgılamasıdır. Ancak pilo kasının işlevsizliği nedeniyle, bu alanda kimi hasarlar meydana gelebilmektedir. Gastrik bypass operasyonundan sonra midenin %5 lik bir kısmı kullanımda kalırken geri kalan %95 lik kısım ise kör nokta olarak kalır. Bu durum ise kör nokta üzerinde endoskopik kontrol olanağının ortadan kalkması demektir. Bu operasyondan sonra, kör nokta olarak adlandırabileceğimiz kısım, çıkarılmaz ve arka alanda durmaya devam eder ve ağız yoluyla alınan hiçbir gıda bu kısımdan geçmez. İşlevini tamamen kaybetmeyen bu kısım, kendi ürettiği mide asidini doğrudan ince bağırsağa boşaltır. İleride meydana gelebilecek olası risklere karşı, endoskopi ile ulaşılıp bakılamaz. İşlevsizleştirilmesine rağmen, bu kısım vücudun çalışan diğer kısımları gibi hastalık risklerine karşı açıktır ancak yapılabilecek enposkopik tetkiklere karşı tamamen kapalı bir konumdadır. Çok gerekli durumlarda ise açık ya da kapalı ameliyat tipiyle, laparoskopi yardımıyla veya el ile mide içerisine endoskop yerleştirilir ve tanı imkânı sağlanır. Gastrik bypass ile kısa bir ince bağırsak bölümü haricinde tam kontrollü bir emilim gerçekleştirilemez. Bu operasyon, içeriği gereği duodenal switch ya da scopinaro ameliyatları ile aynı doğrultuda bypass işlemi gerçekleştirmez. Gastrik bypass ameliyatları, %95 oranında mide küçültme ameliyatlarıdır. Midenin hacmi, bir çay bardağı büyüklüğüne denk gelecek kadar küçültülür ve yemek borusunun hemen ucunda bırakılır. Bu durum ise mide ile ince bağırsağın giriş bölümünün birbirine bağlanmasını anatomik olarak imkânsız kılmaktadır. Bu nedenle, bu küçük mideye denk gelen en yakın başlangıç bölgesi yukarı çekilerek bağlanma işlemi gerçekleştirilir. Bu bypass işlemi sonucunda geride kalan kör mide, on iki parmak bağırsağı 25 cm ve ince bağırsağın 35 – 40 cmlik kısmına bypass uygular. Bu, ortalama bir insanda 500 cm ile 900 cm arasında olan toplam mesafeye gör küçük bir boyuttur. Böylece, bağırsakların büyük bir kısmı, emilim işlemi yapmaya devam edebilir. Gastrik bypass ameliyatı geçiren hastaların büyük bir çoğunluğu ilk dönemlerde vitamin eksikliği sıkıntısı çekmemektedirler ancak ciddi bir demir eksikliğinden mustarip olabilirler. Bunun nedeni ise temel demir alım eksikliğidir. Temel Alım Eksikliği Konusunda Demir Alımında Sorun Olduğu Şu Şekilde Ortaya Çıkmaktadır Gastrik bypass sonrası, poş büyümesi ya da anastomoz genişlemesi yaşayan hastalarda hiç demir eksikliği görmüyoruz. Giden kilolar geri geldikçe, demir eksikliği de ortadan kaybolmaktadır. Peki, Yukarıda Bahsedilen Bu Durumların, Gastrik Bypass Ameliyatlarının Sonucu Açısından Bir Avantaj Olduğu Söylenemez mi? Bu soruya hayır şeklinde bir cevap vermek uygun olacaktır. Çünkü en temelde hacim kısıtlama operasyonu olarak adlandırabileceğimiz bu operasyon ile daha etkili ancak basit bir uygulama olan tüp mide ameliyatları ile karşılaştırdığımız vakit, aynı duruma ve etkilere sahip olunduğunu görürüz. Bu durum, genellikle yapılan ve bilinçli bir şekilde ortaya konan yanlış bir karşılaştırmadır. Duodenal Switch Operasyonları İle Gastrik Bypass FarkıDuodenal Switch Operasyonları İle Gastrik Bypass Farkı Bu tip bir karşılaştırma yapmak temelde yanlış olacaktır. Bunun yerine, gastrik bypass ameliyatı ile sleeve gastrektomi ameliyatlarının karşılaştırılması daha doğru olacaktır. Bunun yanında, tüp mide ameliyatının da araştırılması yerinde bir tercih olarak karşımıza çıkmaktadır. Bütün Bu Açıklamalardan Sonra Şu Soru Sorulabilir mi; Neden Tüp Mide? Tüp mide ameliyatı, en baştan beri anlattığımız gastrik bypass ameliyatına eş değer bir ameliyattır. Çünkü Gastrik bypass ameliyat ile kaybettiğiniz kilo oranı tüp mide ameliyatlarında da aynı orandadır. Diyabet ya da tansiyon gibi rahatsızlıklarda Gastrik bypass ile ne kadar kontrol sağlanabiliyorsa, aynı oran tüp mide ameliyatları için de geçerlidir. Ancak tüp mide ameliyatları uygulama kolaylığı ve hız açısından oldukça önemli avantajlara sahiptir. En önemli durum ise; tüp mide ameliyatları, istenirse daha etkin ve kalıcı bir çözüm sunan duodenal switch ameliyatına zahmetsiz bir şekilde çevrilebilmektedir. Tüp Mide Ameliyatları Vagus sinirlerini korumaktadır. Pilor kasını, gastrik bypass ameliyatının aksine sinirsel, anatomik ve fizyolojik açıdan korur. Endoskopik açıdan kolayca inceleme imkânı verir yani geride kör nokta bırakılmaz. Genişleme ve deforme durumlarında kolayca tekrar daraltılabilir, tekrar tüp mide yapılır ve gerektiğinde duodenal switch operasyonuna çevirim yapılabilir. Duodenal Switch Ameliyatları İle Gastrik Bypass Farkı Gastrik Bypass % 95 mide küçültücü bir ameliyattır. Duodenal Switch ise % 60-70 emilim kontrol edici güçlü bir metabolik etkiye sahiptir. Duodenal Switch ameliyatı çok güçlü ileal uyarı yaratır. Bu uyarıya “Nöroendokrin Frenleme – Neuroendocrine Break” adını veriyoruz. GLP-1 salgısını en güçlü uyaran ameliyattır. Duodenal Switch sonrasında geride kör mide kalmaz. Duodenal Switch ameliyatından sonra pilor kası normal çalışmaya devam eder. Duodenal Switch ameliyatı, vagus sinirlerini korur. Duodenal Switch ameliyatı, gastrik bypass ameliyatında bırakılan midenin 10 katı kadar geniş mide bırakır. Hastalar kolaylıkla bir öğün yemek yiyebilirler. Tüp Mide Ameliyatı İle Gastrik Bypass Cerrahisinin Farkları Mide Bypass Ameliyatı olduysanız kaç kilo verdiniz, ameliyat öncesi ve sonrası nasıl beslendiniz? Bizlerle yorum yaparak duygu ve düşüncelerinizi paylaşabilirsiniz. GASTRİK BY PASS NEDİR? Gastrik bypass ameliyatlarında midenin büyük bir bölümü bypass edilerek küçük hacimli yaklaşık 30-50 cc bir mide bölümü hazırlanarak ince bağırsaklara dikilir. Bu ameliyatta hem diğerobezite cerrahisi ameliyatlarında olduğu gibi mide hacminin küçültülmesi hem de bağırsakların bir bölümünün devre dışı bırakılarak, tüketilen yiyeceklerin bir kısmının emilmeden atılması hedeflenir. Böylece hastalar hem daha az gıdayla doyar, hem de aldıkları gıdanın bir kısmı emilir. TEKRAR KİLO ALIR MIYIM? Gastrik bypass poşu genellikle midenin en az esneyebilen üst kısmında oluşturulmaktadır. Böylece uzun dönemde tüp mide ameliyatındaki midenin genişlemesi sorununun önüne geçilir. Vücudun yapılan işleme alışması ile beraber ilerleyen zamanlarda kişinin gıda alımı artar. Böylelikle kilo kaybı gerçekleştikten sonra, düşük olan kilonun korunması sağlanmaktadır. Hasta küçük miktarda gıda aldığında mide poşunun duvarı gerilir ve beyne tokluk sinyalleri gider. Hasta yemek yemeye devam ederse rahatsızlık hissi ve hatta kusma olur. Böylece daha sonraki lokmalarını çok yavaş ve dikkatlice yemeleri gerektiğini çok hızlı şekilde öğrenirler. Yapılan araştırmalarda tekrar kilo alan vakaların neredeyse tamamında yeme bozukluğu olduğu görülmüştür. Bu hastaların normal öğünlerinin yanısıra, öğünler arasında çok yüksek kalorili gıdalarısıcak çikolata, gazlı içecekler vb. gün boyu sık aralıklarla aldıkları gözlenmiştir. HANGİ AMELİYATI OLMALIYIM? Bu nedenle ameliyat şeklini seçmek tedavinizin en önemli noktasıdır. Seçimde obezitenin yanında ek hastalıklarınız, obezitenin şiddeti, beslenme alışkanlıklarınız vb birçok faktör göz önünde bulundurulur. Merkezimizde sıklık sırasına göre gastrik bypass ve türevleri, tüp mide, transit bipartisyon, gastrik pilikasyon mide katlama ve revizyon ameliyatları yapılmaktadır. Size en uygun ameliyat türü hasta-hekim görüţmesi sonrası alternatifleri ile sunulmaktadır. DUMPİNG SENDROMU NEDİR? Gastrik bypass hastaları aşırı şekerli gıdalar yediklerinde şeker hızlıca barsağa geçer ve Dumping sendromu denen fizyolojik duruma yol açar. Hasta kalp atımlarının hızlandığını ve güçlendiğini hisseder, soğuk terler, midesinde kelebekler uçuşuyormuş gibi hisseder ve dünya başına çökecekmiş tipi bir stres yaşar. Genellikle uzanır, 30-45 dakika kadar çok rahatsız olur. Bu durumu genellikle ishal izler. Dumping sendromu yaşamı tehdit eden bir tablo değildir. Aslında hastanın kaçamaklar yaptığının beslenme programı dışına çıktığının bir göstergesidir ve hastayı sağlıklı besinlere yönelmesi konusunda destekler. VİTAMİN VE MİNERAL EKSİKLİĞİ YAŞAR MIYIM? Ülkemizde özellikle kadınlarda kalsiyum, demir ve D vitamini eksikliği halihazırda önemli bir halk sağlığı sorunudur ve bilinenin aksine çoğu insan kendisinde bu elementlerin eksik olduğunu dahi bilmez. Son yıllarda yapılan bildirilerde tüp mide ameliyatı da dahil tüm obezite ameliyatlarında belli oranlarda vitamin ve mineral eksikliği görülebilmektedir. Nadiren hayatı olumsuz etkileyecek boyutta olup takviye gıda ve vitamin desteği gerekebilir. ÇOK AĞRIM OLUR MU? Ağrı oldukça subjektif bir kavram olup kişiden kişiye değişir. HASTANEDE NE KADAR YATACAĞIM? Kişiden kişiye değişmekle birlikte sorunsuz bir süreçte ortalama 3 ile 5 gün arasında yatmanız gerekmektedir. NASIL BESLENECEĞİM? Beslenme programınız hastanede yatış sürecinde kişiye ve koşullara uygun planlanacaktır. Alternatif menüler ile ilgili eğitim verilecek, beslenme uzmanımızın kontrolünde ortalama 15. günde püreye, 30. günde katı gıdaya geçişiniz sağlanacaktır. AMELİYAT SONRASI TAKİP SÜRECİ NASIL OLACAK? Tüm obezite ameliyatlarındaki gibi, hasta ve obezite ekibinin yakın ilişkisi başarıyı doğrudan etkilemektedir. Ameliyatı olacağınız merkezi seçmekte çok önemli bir kriterdir. Ameliyatınızdan ortalama 7-10 gün sonra ilk görüşme yapılacaktır. Bu görüşmede ameliyata bağlı olası komplikasyonların izleri araştırılacak ve beslenme fonksiyonlarının normal seyrinde olup olmadığına bakılacaktır. Beslenme uzmanımızın kontrolünde 15. günde sıvıdan püreye ve 30. günde katı gıdaya geçişiniz sağlanacaktır. Yine 1-3-6-12-18-24. aylarda rutin kontrolleriniz gerçekleştirilicektir. Bu kontrollerde kan sayımı, kan şekeri, karaciğer ve böbrek fonksiyonları ile vitamin ve mineral düzeyleri bakılmaktadır. İhtiyaç halinde özel destek tedavileri planlanacaktır. Aynı zamanda beslenme uzmanımız tarafından minimum kas kaybını sağlayacak, vucut kompozisyonunuz takip edilecektir. Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz. Gastrik bypass ameliyatı ile ilgili sizlerden gelen en sık soruları derledik ve bu rehberi oluşturduk. Gastrik bypass ile ilgili daha kapsamlı bilgi almak için buraya tıklayınız. Bu sayfada ise daha spesifik sorularınızın cevaplarını bulabilirsiniz. Gastrik Bypass Ameliyatı Öncesi Kilo problemim için ameliyata aday olup olmadığımı nasıl bilebilirim? Kabaca eğer ideal kilonuzun iki katı iseniz ya da ortalama 40 kilo ve üzerinde kilo vermeyi hedefliyorsanız Kolayca hesaplayabileceğiniz BMI ya da Beden Kitle İndeksiniz 40’ın üzerinde ise BMI değeriniz 35 fakat fazla kilo ile bağlantılı şeker, tansiyon, eklem problemleri, uyku apnesi gibi bir yandaş hastalığınız varsa 5 yıldan uzun süredir kiloluysanız Daha önce kilo verme girişimleriniz olmuş, ancak başarısızlıkla sonuçlanmışsa Kilonuzdan kurtulmak için yaşam tarzınızı ve diyet alışkanlıklarınızı değiştirmeye kararlı iseniz Obezite cerrahisine uygun bir adaysınız. Gastrik bypass kilo vermek ve ideal kiloyu korumak için en etkili ameliyatlardan biridir. Vereceğiniz kilo miktarı sizin diyetinize ne kadar uyumlu olduğunuzla ve ne sıklıkta egzersiz yaptığınızla doğrudan ilişkilidir. Obezite ameliyatı ile kaç kilo verebilirim? Ortalama olarak hastalarımız fazla kilolarının % 65-70’ini ameliyatı takibeden ilk 1 yılda kaybederler. Hastaların % 80-85’i ideal kilolarına ulaşır ve bunu korumayı başarırlar. Ameliyattan 10-14 yıl sonra ise fazla kiloların % 50-60’ı kaybedilmiş olarak kalır. Ameliyattan önce yapılması gereken rutin testler nelerdir? Öncelikle tam kan sayımı, idrar tetkiki, kanam testleri gibi her ameliyat içinrutin olan temel testler alınır. Ayrıca tiroid fonksiyon testleri, kan şekeri, bazen Tip II diabet açısından oral glukoz tolerans testi yapılır. Erişkin hastalarda akciğer gilmi ve EKG çekilir. Karaciğeri değerlendirmek, safra kesesinde taş veya başka bir batın içi problem olmadığını görmek için tüm batın ultrasonu yapılır. Mide fıtığı, ülser gibi problemleri ekarte etmek için gastroskopi şarttır. Solunum fonksiyon testleri, ekokardiyografi, uyu testi polisomnografi ve kardiyoloji, göğüs hastalıkları konsültasyonu gerekli durumlarda istenen tetkiklerdir. Bütün bu test ve taramaların amacı nedir? Ameliyattan önce sağlık durumunuzu tam ve doğru olarak belirlemek. Komplikasyonlardan kaçınmanın en iyi yolu onları olmadan önlemektir. Hipotiroidi ya da hipertiroidi ameliyattan sonra ani ölümlere yol açabileceğinden ameliyattan önce tiroid fonksiyonlarınızı bilmek önemlidir. Şeker hastalığınız varsa kan şekerinizi kontrol altına almak için mutlaka ek tedaviler gerekecektir. Yüksek kan şekeri damarlarda tahribata ve kardiyak strese de yol açtığından, kalp fonksiyonlarınızın daha detaylı değerlendirilmesi gerekebilir. Diğer testler ise karaciğer yetmezliği, solunum problemleri, dokularda aşırı sıvı birikimi, elektrolit dengesizlikleri veya dolaşımda anormal düzeyde yüksek yağ oranı gibi anormallikleri önceden bilmemizi sağlar. Neden endoskopi yaptırmam gerekiyor? Aşırı kilolu hastalarda hiatal herni yani mide fıtığı, gastroözofageal reflü veya ülser gibi rahatsızlıklar sık görülür ve herhangi bir belirti vermeyebilir. Ameliyat aşamalarını etkileyeceğinden ve size uygun tedavinin belirlenebilmesi için bu anormalliklerin önceden bilinmesi zorunludur. Neden Uyku Testi yaptırmam gerekiyor? Uyku testi uyku sırasında nefesinizin anormal şekilde kesilmesini, yani obstrüktif uyku apnesini saptamamızı sağlar. Bu durum farenks ve boğaz kasları gevşediğinde meydana gelen hava yolu blokajına bağlıdır. Cerrahiden sonra ağrının giderilmesi için yatıştırıcı ve hatta narkotik ilaçlar verilecektir. Bu ilaçlar normalde de solunumu ve refleksleri baskılarlar. Saptanmamış bir hava yolu blokajı bu ilaçların etkisi altındayken çok daha tehlikeli olabilir. Bu nedenle anestezi uzmanının ve cerrahınızın tam olarak solunum probleminizin ağırlığını bilmesi ve sizi takip edecek hemşire ekibini olası sorunlar ve önlemler konusunda uyarması zorunludur. Diğer tıbbi problemlerim obezite ameliyatım üzerinde ne kadar etkilidir ve riski ne kadar etkiler? Ciddi kalp ve akciğer hastalıkları gibi medikal problemler her türlü ameliyatın riskini arttırırlar. Öte yandan, bu problemler hastanın kilosundan kaynaklanıyorsa, ameliyat gereksinimini de belirlerler. Ciddi tıbbi problemleriniz, ameliyatın sağlayacağı yararlar düşünülürse ve ortalama riskin üzerinde bir risk getirmeyecekse, cerrahınızın gastrik bypass ameliyatı önermesini engellemeyecektir. Gastrik Bypass ameliyatının riskleri nelerdir? Tüm ameliyat öncesi değerlendirmeler yüksek riskli hastaları belirleme amacına yöneliktir. Komplikasyonları engellemek için tüm çabalar gösterilse de, gastrik bypass büyük bir ameliyattır ve çeşitli komplikasyonlar görülebilir. Bu komplikasyonların bir kısmı yara enfeksiyonu veya geçici yutma güçlüğü gibi minor komplikasyonlardır. Kanama, barsak tıkanıklığı, pnömoni, abselere yol açan kaçak, ülser ve fıtıklar ise daha ciddi komplikasyonlardır. Hayatı tehdit eden bir komplikasyon ise derin ven trombozu denilen, özellikle bacak toplar damarlarında oluşan bir pıhtının akciğer ve bazen beyine göçederek, ölüme kadar gidebilen ciddi sorunlara yol açtığı durumdur. Stapler hattından kaçak ve sızıntılar da bazen ikinci ameliyatı gerektirebilen tehlikeli komplikasyonlardır. Ameliyattan önce komplikasyonları azaltmak için benim yapabileceğim birşey var mı? Kesinlikle evet. Ameliyattan en az 4 hafta önce sigarayı bırakmanız, alkol tüketmemeniz, en az % 10 kilo kaybı sağlayacak şekilde sıvı ve yüksek proteinli bir diyet uygulamanız bazı riskleri azaltabilir. Bunlar aynı zamanda ameliyatta da kolaylık sağlar. Sigarayı bırakmam gerekiyor mu? Hastalar ameliyattan en az bir ay önce sigarayı bırakma konusunda cesaretlendirilirler. Sigara tüketimi akciğer problemlerinin oluşma riskini arttırır ve iyileşmeyi bozar. İyileşme dokusuna kan akımını bozduğu için kesi yeri fıtıkları ve kaçakların görülme sıklığını arttırır. Gastrik Bypass Ameliyatı Olduktan Sonra Ameliyattan sonra uyandığımda neler beklemeliyim? Ameliyatınız bittikten sonra doğrudan odanıza değil, ayılma odasına alınacaksınız. Burada solunum, kan basıncı gibi değerleriniz monitorlerle izlenirken, ağrı kontrolü de sağlanacaktır. Doktor ve hemşireler size derin nefes almanızı söyleyecek ve ayılmanızı sağlayacaklardır. Tamamen ayıldıktan, ağrı ve bulantı gibi istenmeyen etkiler kontrol altına alındıktan sonra servisteki odanıza alınabilirsiniz. Siz ayılma odasında iken yakınlarınıza doktorunuz tarafından bilgi verilecektir. Bazen anestezi uzmanı hastanın solunum ve kan basıncının yoğun bakım ünitesinde takibinin uygun olduğuna karar verebilir. Bu durumda ameliyat akşamını yoğun bakımda takip edilerek geçirirsiniz. Aileniz uygun aralıklarla sizi ziyaret edebilir. Çok ağrım olacak mı? Ameliyattan sonra olabildiğince ağrınızı kesmek ve istenmeyen komplikasyonları önleyip, toparlanmanızı hızlandırmak için sizi hareketlendirmeye yönelik her türlü çaba gösterilecektir. Laparoskopik cerrahinin en büyük avantajı açık cerrahi ile kıyaslandığında ağrının ciddi miktarda daha az olmasıdır. Bununla birlikte, ameliyat sonrası ağrınızı gidermek için ağrı pompası PCA da dahil olmak üzere pek çok tedbir alınacaktır. Kan verilmesi gerekir mi? Ameliyattan önce kan bağışlamalı mıyım? Genellikle laparoskopik gastrik bypassta anlamlı miktarda bir kanama olmaz. Bazen ameliyatta beklenmedik kanamalar gelişebilir ve kan verilmesi gerekebilir. Bu genelde ayılma odası veya yoğun bakımda verilir. Bu nedenle rutin kan teminine gerek yoktur. Laparoskopik cerrahi riski azaltır mı? Laparoskopik cerrahinin faydaları daha az ağrı ve rahatsızlık, daha kısa ameliyat ve yatış süresi, normal yaşama daha hızlı dönüş ve daha az yara izidir. Daha az ağrı ve erken mobilizasyonla akciğer problemleri ve derin ven trombozu riski de azalmış olmaktadır. Derin ven trombozu ve pulmoner emboli riski nasıl azaltılabilir? Derin ven trombozu ameliyat masasında gerçekleştiği için, tedavi ve önlemler hasta ameliyat odasına alınmadan başlar. Ameliyattan önce hastalarımıza enjeksiyon şeklinde kan sulandırıcı ilaçlar yapılır, anti embolik çoraplar giydirilir. Bazen ameliyat sırasında kompresyon cihazları kullanılır. Bu önlemler hastanede yattığınız sürece devam eder. Hatta eve döndükten sonraki 2 hafta da sürdürülür. Üçüncü koruyucu işlem ise, hastanın olabildiğince erken sürede yataktan çıkması ve bolca yürümesidir. Amacımız sizi en erken zamanda evinize gönderebilmektir. Bu nedenle, ameliyatın akşamında yatağınızdan çıkmanız ve yürümeniz istenecektir. Günde en az 4-5 kez olmak üzere solunum jimnastiği yapmanızı sağlayacak tri-flow cihazını kullanmalısınız. Ameliyatın sabahında odanızdan lobiye çıkmanız istenecektir. Hızla iyileşmek için uyumlu olmanız azami öneme sahiptir. Ameliyattan sonra karnımda dren olacak mı? Pek çok hastada batın içinde sıvı birikimini önlemek ve tedbir amacıyla ince bir silikon dren kullanmaktayız. Bu bir güvenlik önlemidir, bir sorun olduğu anlamına gelmez. Genellikle ameliyatın 2. Veya 3. Günü dreniniz çekilecektir. Genel olarak dren çok ciddi bir sıkıntıya yol açmamaktadır. Ameliyatta safra kesesi de alınıyor mu? Ultrasonda kanıtlanmış bir safra kesesi taşınız olmadıkça safra kesenizi rutin olarak almıyoruz. Bazen ameliyattan sonraki 6 aylık hızlı kilo kaybı döneminde safra kesesi taşı gelişimini önlemek için bazı ilaçlar önerilmektedir. Hastanede ne kadar kalmam gerekecek? Kendi kendinize yetecek duruma gelene kadar. Kişiden kişiye değişmekle birlikte, laparoskopik gastrik bypass sonrası 3 ya da 4 gün yatış yeterli olmaktadır. Ameliyat açık olduysa bu süre 5-7 güne uzamaktadır. Hastaneden ayrıldıktan sonra kişisel bakımınızı yapabilecek durumda olacaksınız, ancak alışveriş, ulaşım, yük taşıma gibi konularda yardıma ihtiyacınız olacaktır. Ne zaman araç kullanabilirim? Kendi güvenliğiniz için ağrı kesici olarak narkotik kullandığınız sürece araç kullanmamanız önerilir. Önerilen süre ameliyattan sonraki 7-14 gündür. Obezite Ameliyatından Sonraki Hayat Ameliyattan sonra ne yiyeceğim? Ameliyat günü sadece damar yolu ile verilen serumlarla besleneceksiniz. Ameliyattan sonraki gün stapler hattından kaçak olmadığına emin olmak için bir baryumlu film çekilecektir. Kaçak gözlenmezse ameliyattan 24-48 saat sonra sıvı diyete başlayabilirsiniz. Sıvı alımı yudum yudum olmalı ve günde 1-2 bardağı geçmemelidir. Eğer bunu tolere edebiliyorsanız daha sonra blenderlenmiş çorbalara geçilebilir. Sıvı diyet alır şekilde hastaneden taburcu edileceksiniz. Kademeli olarak yarı katı ya da püre gıdalara geçecek ve ameliyatın 4-6. Haftasında katı gıdaları yemeye başlayacaksınız. Bu kademeli geçiş yeni oluşturulan mide poşunuzun iyileşmesi için zorunludur. Günde 2 litre veya daha fazla su tüketmelisiniz. Ancak ameliyatın kısıtlayıcı etkisinden dolayı bunu yudum yudum almalı, bir anda büyük miktarlarda içmemelisiniz. Egzersiz hakkında neler önemlidir? Obezite ameliyatından sonra kilo vereceksiniz, çünkü yiyebileceğiniz gıda miktarı vücudunuzun bazal metabolik hızını ancak karşılayacak kadar azalacaktır. Kalori alımındaki kısıtlanma kalorik rezervlerin yakılmasına ve depolanan yağdan önce, kullanılmayan kasların tüketilmesine yol açacaktır. Günlük olarak düzenli egzersiz yapmazsanız vücudunuz kalori kaynağı olarak kullanılmayan kasları kullanacaktır. Böylece kilo veriyorum sanarak kas kitlenizi kaybedecek ve zayıf düşeceksiniz. Bununla birlikte, en az 20 dakikalık aerobik egzersiz yaparak metabolizmanızı kas rezervlerinizden uzaklaştırabilir, bunun yerine yağ yakılmasını sağlayabilirsiniz. Obezite ameliyatından sonra doğru egzersiz miktarı ne kadardır? Aslında ameliyattan sonra egzersiz ameliyat akşamı yatağınızdan kalktığınız anda başlar. Temel amaç yürüdüğünüz mesafeyi kademeli olarak arttırmak olmalıdır. Hastalarımızı genelde ameliyatın 2. Haftasından itibaren sadece yaranın yaratacağı rahatsızlık dışında egzersiz için herhangi bir kısıtlamaya tabi tutmuyoruz. Yapılacak egzersiz tipi hastanın genel durumu ve sağlık performansı ile de ilgilidir. Örneğin diz eklemlerinde artrit olan hastalar yeterince yürüyemezler. Fakat yüzme ve bisiklet daha uygun olabilir. Artit ve dejeneratif eklem problemleri olan hastalar için su aerobiği gibi egzersizler en uygunudur. Hastalarımızı daha az stresli egzersizlerle başlamaları ve yapabildikleri ölçüde giderek arttırmaları konusunda cesaretlendirmekteyiz. Daha önce obezite ameliyatı geçirdim, ama bazı sorunlar yaşıyorum. Ne yapmalıyım? Öncelikle ilk operasyonunuzu gerçekleştiren hekiminizle bağlantı kurmalısınız. Çünkü sizin ameliyat öncesi geçmişinizi ve ameliyatınızın detaylarını o bilmektedir. Ancak eğer ulaşamama, şehir değiştirme ya da başka sosyal sorunlarla hekiminizle devam etmeniz olası değilse, tarafımızdan takip ve tedavi olmak üzere başvurabilirsiniz. Midemin bypasslanan alttaki kısmı ne oluyor? Kalan midede sorun gelişebilir mi? Midenin alt kısmı kan akımı bozulmaksızın ve dokunulmaksızın yerinde bırakılır. Bazı vakalarda kalan midede bir miktar küçülme olmaktadır ve mukozası atrofiye gidebilmektedir. Ancak çoğu zaman değişmeden kalır. Herhangi bir gıda alımı olmasa da kalan mide salgısal görevlerini sürdürür. Bunlardan bir kısmı B12 vitaminin emilimi için gereklidir, endokrin hormonal denge ve barsak hareketleri üzerinde de etkileri vardır. Uzun vadede ne kadarlık bir mide poşum olacak? Cerrahi tekniğe ve cerraha göre değişebilir. Roux-en-Y gastrik bypassta genellikle 15-20 cc kadar ve yuvarlak, kısa bir poş bırakılır. Mini gastrik bypassta ise daha dar ve uzun bir poşunuz olur. İlk aylarda bu poş iyileşmeye bağlı büzülme nedeniyle daha küçük olacaktır. Ameliyattan 6-12 ay sonra mide duvarı gerilebilir ve daha esnek hale gelir. Bu nedenle beslenme tavsiyelerine uyulması poşun genişlememesi için çok önemlidir. Gastrik bypasstan sonra hiç acıkmazsam ne olacak? Ameliyattan sonraki ilk bir iki ayda çok az iştahınız olması normaldir. Günde 3 öğün şeklinde, en az 1000 kalori alabildikten sonra sorun yoktur. Vücudum ne zaman durması gerektiğini nereden bilecek, ya kilo vermeye devam edersem? Ameliyattan sonraki ilk aylarda başlangıç kilosuna da bağlı olarak bazen 6-10 kiloya varabilen ciddi kayıplar olur. Kilonun sabitlenmesi ise iki mekanizmayla olmaktadır. Öncelikle hastanın kilo vermesiyle metabolik ihtiyaçları da düşmektedir. İkinci olarak, ameliyatı takibeden aylar içinde doğal olarak kalori ve besin alımı da artmaktadır. Mide poşu ve birleştirilen ince barsak birlikte çalışmayı daha iyi öğrenirler ve aylar içinde poş boyutunda bir miktar artış olacaktır. Obezite ameliyatlarından sonra başarı oranları erkek ve kadınlarda farklı mıdır? Ameliyata verilen yanıt konusu aynı olmakla birlikte, erkeklerde kilo verme kadınlara göre hafifçe daha hızlı olmaktadır. Ameliyattan sonra yeterince yiyemediğim için çaresizce açlık çekecek miyim? Pek çok hastamıza göre hayır. Gerçekte ameliyattan sonraki 4-6 haftada hastaların neredeyse hiç iştahı olmamaktadır. Daha sonraki aylarda iştah geri döner. Fakat bu hiçbir zaman ameliyattan önceki gibi bulduğu her şeyi ve limitsizce yiyecek bir iştah değildir. Küçük poş çok erken doluluk hissine ve tatmine yol açar. Böylece yenilen porsiyon miktarı küçülse de, açlık ve doymama hissi eskisinden çok farklı olmaktadır. Yani hastalarımız hala yemekten keyif almakta, ancak çok daha az yemektedirler. Gerçekten çok açlık çekiyorsam ne olacak? Bu sıklıkla tükettiğiniz gıda tipi ile ilgilidir. Genelde pirinç, makarna ve patates buna yol açabilir. Protein alımını arttırmanın faydası olabilir. Yanısıra yeme bozukluğu ile ilişkili bir psikolojik problem de olabilir. Poşunuzdaki gıdanın yıkanıp gitmemesi için yemeklerle sıvıyı karıştırmadığınızdan da emin olmalısınız. Seksüel aktivite yasak mıdır? Hastalar yara iyileşmesi tamamlandıktan sonra ve rahatsız olmadıkça seksüel aktivitelerine dönebilirler. Ameliyattan sonra doğum kontrol haplarına başlayabilir miyim? Hastalarımız genellikle tablet yutmakta sorun yaşamamaktadır. Ancak gastrik bypasstan sonra doğum kontrol haplarının etkisinin azalacağını ve ek bir metod kullanmanız gerekebileceğini muhtemelen bizden başkası size söylemeyecektir. Çünkü Türkçe literatürde bu konuda hiçbir uyarı yoktur ve ilk kez Üstün tarafından yazılı olarak sunulmuştur. Hamilelik planlıyorum. Obezite ameliyatından sonra gebe kalabilir, çocuk sahibi olabilir miyim? Pek çok kadın öncesinde güçlük çekse de, obezite ameliyatından sonra başarılı şekilde gebe kalmaktadır. Obezite cerrahisinin gebeliğe engel hiçbir yanı yoktur. Hatta bariatrik cerrahi daha önce sorun yaşayan hastalarda fertiliteyi arttırmaktadır. Bununla birlikte, hastalarımıza hızlı kilo verme periodu bitmeden gebe kalmamalarını tavsiye ediyoruz. Bu da bir yıl veya daha fazla olabilir. Hızlı ve uzun süreli kilo kaybı gelişmekte olan fetusta anomalilere neden olabilir. İlaç kullanmakta herhangi bir sorun olur mu? Pek çok tablet ve kapsül yeni mide poşundan geçebilecek kadar küçüktür. Ancak başlangıçta ilaçların sıvı formlarının tercih edilmesi veya ezilerek alınması önerilir. Kullandığım ilaçları değiştirmem gerekecek mi? Diabet veya tansiyon için kullandığınız ilaçların doz ayarlamaları takiplerinizdeki duruma göre yapılacaktır. Genellikle emilim problemi ilaç dozunun arttırılmasını gerektirmez. Sadece iki ilaç grubu bariatrik cerrahızına danışılmadan kullanılmamalıdır. Diüretik yani idrar söktürücüler ve aspirin, ibuprofen gibi NSAID ilaçlar. Bu ikinci grup küçük mide poşunda ülserlere neden olabilir. Diüretikler ise böbreklerden potasyum kaybına yol açar. Bypasslı hastalar oral yolla bu kaybı karşılayamazlar. Potasyum düzeylerinin çok düşmesi kardiyak problemlere yol açabilir. Saçlarım dökülecek mi? Hızlı ve anlamlı kilo kaybına bazen saç dökülmesi de eşlik edebilir. Bunun en sık nedeni yetersiz protein alımıdır. Çinko alımındaki eksiklik de diğer bir nedendir. Yeterli protein ve çinko almayan hastalarda ameliyatın 4-6 aylarında saç dökülmesi görülebilir. Öğünlerde düzenli protein alınması en önemli korunma önlemidir. Günlük çinko desteği ve bol su tüketimi de önerilir. Pek çok hastada başlangıçtaki saç kaybından sonra doğal yenilenme geri dönmektedir. Deride sarkmaları önlemek için ne yapabilirim? Fazla deri sarkması yaş, cildin esnekliği ve cildin ne kadar gerildiği ile ilgilidir. Birçok hastada aşırı kilo verildikten sonra estetik müdahale ile fazla cildin düzeltilmesi gerekmektedir. Sarkmayı azaltabilecek tek önlem egzersizdir. Karnımın içinde kalan metal stapler dikişleri ne olacak? Havaalanı ve alışveriş merkezlerinde güvenlikte ötecek miyim? İleride gerekirse MR’ a girebilir miyim? Batın içinde kullanılan staplerler ciltte kullanılanlara göre çok daha incedir ve titanyumdan imal edilmiştir. Kimyasal aktif olmayan bu madde hastaların hemen tamamında reaksiyona neden olmamaktadır. Manyetik olmadığından MR’a girebilirsiniz ve güvenlikte hiçbir sorun yaşamazsınız. Gastrik Bypass Sonrası Sağlıklı Beslenme Ameliyattan sonra ne kadar süreyle sıvı gıda tüketmeliyim? Çoğu bariatrik cerrah gibi biz de ameliyattan sonraki 4 hafta katı gıda tüketimini önermiyoruz. Bu süre stapler hattının yeterli iyileşmesi için zorunludur. Bu periodda zamanla püre gıdalarla desteklenen sıvı diyet önerilmektedir. Bu konuda size örnek bir liste verilecektir. Uzun vadeli diyetim nasıl olacak? Günde üç küçük öğün almalısınız. İlk aylarda aldığınız gıdaların bir kayıdını tutun. Yediğiniz, içtiğiniz herşeyi, zamanını ve miktarını not edin. Böylece ileride bulantı, kusma, diare veya malabsorbsiyon gibi sorunlar yaşarsanız gıda kayıtlarınızı inceleyebilir ve önerilerde bulunabiliriz. Yediğiniz gıdaların sadece miktarı değil, kalitesi de çok önemlidir. Tekrar katı yemeye başladığınız zaman yüksek proteinli gıdaları tercih edin. Proteinli gıdalar poşunuzdaki stapler hattının iyileşmesinde çok önemlidir. Tavuk, balık gibi yumuşak protein kaynakları ve yağsız diğer kaynaklar ilk olarak tercih edilmelidir. Bunlar öğününüzün en az yarısını oluşturmalıdır. Gıdalar yağ eklenmeden hazırlanmalı, soslardan, tereyağından, margarinden, mayonez ve gereksiz gıdalardan kaçınılmalıdır. Mutlaka yavaş yemeyi ve gıdaları iyice çiğnemeyi öğrenmelisiniz. Yeterince çiğnenmeyen gıdalar dar stomanızdan geçemez ve kusmaya yol açabilirler. Doyduğunuzu hisseder hissetmez yemeyi bırakın. Durmazsanız kusmaya ve stapler hattınızda zorlanmaya yol açarsınız. Her şeyden önce söylenmesi gereken şey Eski Alışkanlıklardan Uzak Durun! Tatlı yemekten kaçınının. Bu şekerli sakızları, şekerlemeleri ve meyve sularını da kapsar. Şeker kaplamalı gıdalar, ballı çerezler gibi gizli tatlılardan da kaçının. Özellikle yağ ve şeker içeren gıdaları tolere edemeyebilirsiniz. Günde ortalama 1000-1200 kalorilik bir diyet önerilir. Öğünlerle birlikte asla su ve sıvı tüketmeyin. Sıvıları yemekten en az yarım saat önce ya da bir saat sonra alın. Sıvıları yemekle birlikte tüketmek gaz şikayetlerine, düşük gıda alımına, kusmaya ve Dumping sendromuna yol açabilir. Aynı zamanda mide poşunun yıkanmasına yol açacağından sık ve tekrar acıkmanıza neden olur. Kesinlikle soda da dahil olmak üzere, gazlı içecek tüketmeyin. Günde en az 20 dakika aerobik egzersiz yapın. Başta birkaç kilometrelik yürüyüşler, bisiklet, yüzme gibi egzersizlerle başlanıp, zamanla gerici ve direnç arttırıcı egzersizlere geçilebilir. Neden fazla su tüketmeliyim? Kilo verme döneminde pek çok atık ürünün idrar yolu ile atılması gerekir. Bunların bazıları kristalleşmeye meyillidir ve böbrek taşlarına neden olabilir. Su tüketimi hem bunların atılımını kolaylaştırır, hem de kilo vermeyi hızlandırır. Su mideyi de doldurarak doyma hissini uzatır. Dumping sendromu nedir? Gastrik bypass hastalarında boş mideye şeker veya küçük moleküllü karbonhidratların alınması Dumping sendromu denen özel bir tabloya yol açar. Vücut bu küçük molekülleri suyla seyreltmeye çalışır, buda kan hacmini azaltır ve şok benzeri bir tabloya neden olur. Aynı zamanda şekere reaksiyon, değişmiş sindirim sistemi anatominizden dolayı şiddetli bir insülin reaksiyonu başlatır. Bu durum soğuk terleme, solukluk, halsizlik, midede kelebekler uçuşuyormuş hissi ve çarpıntı gibi istenmeyen hislere neden olur. Kramplar ve ishal bunu izleyebilir. Bu rahatsız edici durum 30-60 dakika sürebilir. Bu sendromdan korunmanın en kolay yolu neden olan gıdalardan kaçınmaktır. Özellikle bu gıdalar boş mide ile tüketilmemelidir. Öğünlerin sonunda küçük miktarlarda tatlı ya da meyve çok daha iyi tolere edilir. Süt ve süt ürünleri hakkında ne bilmeliyim? Laktoz içeren sütler iyi sindirilemez. Bu süt şekeri bakteriler tarafından alt barsakta sindirilene kadar gaz şikayetlerine neden olabilir. Bireysel toleransa göre değişmekle birlikte, bazı hastalar az miktarlarda sütün bile kramplara, gaza ve ishale neden olduğunu bildirmektedir. Öğünler arasında atıştırabilir miyim? Atıştırmalıklar genellikle yükte hafif pahada ağır, yani yüksek kalorili yararsız gıdalardır. Bunlar farketmeden günlük alımınıza yüzlerce kalori ekleyebilir. Bu da operasyonunuzu etkisiz kılar. Kilo vermenizi azaltır, tekrar kilo almanıza yol açabilir. O nedenle atıştırmaktan kesinlikle uzak durulmalıdır. Düşük kalorili ve sağlıklı atıştırmalıklar tercih edilebilir. Ameliyattan sonra kırmızı et yiyemez miyim? Zaman içerisinde yiyebilirsiniz, ancak ameliyattan sonraki ilk birkaç ay zor olabilir. Kırmızı et yüksek miktarda lif içerir. Her bir parçanın çok iyi çiğnenmesi gerekir. Bu nedenle, iyi çiğnenmediğinde mide poşunuzun çıkışında tıkanmaya yol açabilir. Ameliyat sonrası erken dönemde iyice blenderlanmış kıymadan köfte tercih edilebilir. Yeterince protein aldığıma nasıl emin olabilirim? Günde 40-65 gram genellikle yeterlidir. Diyetisyeninizle görüşerek sizin için uygun miktarın ne olduğunu öğrenmelisiniz. Tuz alımında herhangi bir kısıtlama var mıdır? Dahiliye uzmanında aksi önerilmedikçe tuzla ilgili bir kısıtlama yoktur. Ameliyattan sonra baharatlı yiyebilir miyim? Ameliyattan 6 ay sonra baharat tüketmenizde bir engel yoktur. Ameliyattan sonra alkol alabilir miyim? Ameliyattan sonra küçük dozlarda alkolün bile sizi hızlı etkilediğini göreceksiniz. Alkol yüksek kalori içerir ve kalori dengenizi ciddi şekilde etkiler. Bu nedenle ilk bir yıl boyunca alkol tüketmemenizi öneriyoruz. Bununla birlikte, sosyal amaçlarla bir bardak şarap veya hafif bir kokteyl içmeniz felakete yol açmaz. Ek vitamin almam gerekecek mi? Gastrik bypass ameliyatından sonra ömür boyu, günlük multivitamin kullanmanız gerekmektedir. Bazen ilk bir yılda aylık B12 enjeksiyonları gerekebilir. Bir çok hastada demir preparatlarının oral yolla alınması anemiyi, yani kansızlığı önlemek için yeterli olmaktadır. Kalsiyum, demir veya çinko gibi iz elementleri almam önemli midir? Bu destekleri almanız şiddetle önerilir. Beslenmeyle ilgili bir liste verecek misiniz? Bu tarz örnek dökümanları bir dosya halinde sizlerle paylaşıyoruz. Ancak asıl olan, Bariatrik diyetisyenimiz eşliğinde günlük normal yeme alışkanlıklarınızı modifiye etmek ve sürdürebileceğiniz bir düzen oluşturmanızdır. Obezite Cerrahisiyle İlgili Genel Bilgiler Obezite cerrahisi önerilen en küçük yaş kaçtır? Amerikan Bariatrik Cerrahi Derneği ve Ulusal Sağlık Enstitüsü’nün kabul edilmiş kılavuzlarına göre 18 yaş ve üstündeki hastalar obezite cerrahisi için uygundur. Ergenlerin hem bedensel olarak, hem de psikolojik ve emosyonel olarak yeterli olgunluğa erişmemiş olmaları bu kararın verilmesini güçleştirmektedir. Ciddi obezite durumlarında çocuk endokrinologları ve psikologlarının da bulunduğu bir heyette karar veriyoruz. Obezite ameliyatı yapılabilecek en ileri yaş kaçtır? 65 yaş üstünde obezite cerrahisi için ciddi endikasyonlar olması gerekir. Bu grupta cerrahinin riski ile kazanımları çok iyi değerlendirilmeli ve tartışılmalıdır. Obezite cerrahisi ömür boyu geçerli bir tedavi sağlar mı? Eğer günlük egzersiz, düşük kalorili ve yağsız diyet gibi kalıcı yaşam tarzı değişiklikleri yapılırsa, obezite cerrahisinin tip 2 diabet, kalp hastalığı, osteoartrit ve diğer obeziteyle ilişkili hastalıkları ortadan kaldırdığı ve yaşam süresini anlamlı derecede uzattığı bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Obezite ameliyatı diğer sorunlarımı da çözebilir mi? Obezite cerrahisi ile kilo sorununun çözülmesi hastanın fiziksel rahatsızlıklarını tedavi etmenin yanısıra, benlik algısını düzeltmekte, kendini beğenme düzeyini yükseltmekte, sosyal ilişkiler, iş hayatı ve karşı cinsle ilişkilerinde de belirgin düzelme sağlamaktadır. Yazar Op Dr Murat Üstün Dr. Murat Üstün, İstanbul Bariatric Center'ın IBC kurucusu ve obezite cerrahisi ekibi lideridir. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesinden mezun olduktan sonra Ankara Eğitim Araştırma Hastanesi'nde uzmanlığını yapmış, 100'ün üzerinde obezite cerrahisi ile ilgili ulusal ve uluslararası kongrede yer almıştır. Murat Üstün ve İstanbul Bariatric Center ekibi, gastrik bypass, tüp mide ameliyatı, mide balonu ve duodenal switch ile biliopankreatik derivasyon dahil olmak üzere çeşitli tıbbi prosedürler uygulamaktadır. Ameliyatlar Joint Commission International JCI onaylı bir hastanede gerçekleştirilir. Murat Üstün, tüm kadrosu ile birlikte ana hedef olan hastanın sağlığına ve güvenliğine büyük önem vermekte ve bunun, mükemmellik denkleminin bir parçası olduğuna inanmaktadır. Tüm Yazıları →

gastrik bypass ameliyatı olanların yorumları