gufraneke ya rahman ne demek
Kim ki Kur’an’ı önüne alırsa, Kur’an onu cennete götürür. Kim ki arkasına alır, sırt çevirirse onu da cehenneme sürükler.” (Age:227/9) – Bir topluluk bir evde toplanır da Allah’ın kitabını okurlar ve onu birbirlerine öğretirlerse, üzerlerine genişlik ve huzur iner. Rahmet onları kaplar ve melekler onları sarar.
Yatsının farzında hangi sureler okunur? Yatsı namazı farzı kılınışı şöyledir; Niyet edildikten sonra Allahu Ekber denilerek subhaneke okunur. Ardından besmele çekilir ve Fatiha suresi okunur fatiha suresinden sonra Kuranı Kerimden en az üç ayet veya zammı sure okunur. Allahu Ekber denilip rükuya gidilir.
2/ BAKARA - 127. Ve iz yerfeu ibrâhîmul kavâide minel beyti veismâîl (ismâîlu) rabbenâ tekabbel minnâ inneke entes semîul alîm (alîmu). İbrâhîm (a.s) ve İsmail (a.s), beyt'in (Kâbe'nin) temellerini yükseltiyorlardı (ve şöyle dua ediyorlardı): “Rabbimiz, bizden (bunu) kabul buyur.
16- Allah bize yeter O ne güzel vekildir. 17- En büyük korku olan kıyâmetin dehşeti onlara üzüntü vermez. 18- Ancak Sana kulluk eder ve ancak Senden yardım isteriz. 19- Ve âlemlerin Rabbi olan Allah’a hamd olsun. NASIL OKUNUR___. 1. Niyet ( ne için ve ne maksatla okunduğuna niyet etmek) 2.
Cenab-ı Hak sonsuz rahmet sahibidir ve yaratıklara merhametle davranır. Kur’an’daki surelerin başında yer alan Besmelede kendini Rahman ve Rahîm olarak tanıtan Rabbimiz, ayrıca surelerde de bu iki ismi çok zikreder. Allah’ın şefkat ve merhameti ifade eden Raûf, Hannan, Şefik gibi isimleri de vardır.
nama klub voli yang bagus dan artinya. Rahmân İsminin İstatistikleriRahmân ismine ait istatistiki bilgileri verelim;İsmin kökeni Arapçaİsmi kullanan insan sayısı 2320İnsanlarda kullanım oranı 2310Harf sayısı 6Kuran’da geçiyor mu EvetRahmân İsminin AnlamıRahmân isminin anlamı ve manaları şöyledir;er-Rahmân, dünyada, iyi de olsa, kötü de olsa, mü’min de olsa, kâfir de olsa, hiçbir ayırım yapmadan, nimetini bütün kullarına veren, hepsine karşı sonsuz merhametini gösteren zatın bakınız Allah’ın Bütün İsimleri ve AnlamlarıRahmân İsminin Kuran’da Geçtiği AyetlerKuran’da geçen bazı ayetleri aşağıda sıraladık;Rahman ve rahimdir.13De ki İster “Allah” deyin, ister “Rahmân” deyin, nasıl çağırırsanız çağırın. En güzel isimler O’nundur.17110İşte bunlar, Allah’ın kendilerine nimetler verdiği peygamberlerden, Âdem’in soyundan ve gemide Nuh’la beraber taşıdıklarımızın neslinden, İbrahimve İsrail’in soyundan, hidâyete erdirdiğimiz ve seçtiğimiz kimselerdir. Kendilerine Rahmân’ın âyetleri okunduğu zaman ağlayarak secdeye kapanırlardı.1958Peygamber dedi “Ey Rabbim! Aramızda gerçekle hükmet ve Rabbimiz O Rahmân’dır ki, isnad ettiğiniz vasıflarınıza karşı yardımına sığınılacak olan ancak O’dur.”21112“Mektup Süleyman’dandır, Rahmân ve Rahîm Allah’ın adıyladır.”2730Onlar “Eyvah başımıza gelenlere! Mezarımızdan bizi kim kaldırdı? O Rahmân’ın vaad buyurduğu işte bu imiş. Gönderilen peygamberler de doğru söylemişler” derler.3652Onlara denir “İşte size vaad edilen bu cennet, Allah’a yönelen, O’nun emirlerine riâyet eden, görmediği halde Rahman olan Allah’tan korkan ve O’na yönelen bir kalple gelenlere mahsustur.5032-33Rahmân 551O, öyle Allah’tır ki O’ndan başka tanrı yoktur. Görülmeyeni ve görüleni bilendir. O; şefkatle merhamet edendir.5922O gün Ruh ve melekler sıra sıra dururlar. Rahmân’ın izin verdikleri dışında hiç kimse konuşamaz. İzin verilen de doğruyu söyler.7838Rahmân İsminin Faziletleri ve ZikriRahman Bütün Yaratılmışlar hakkında hayır ve merhameti tercih zikir sayısı 298Dünya ve Ahirette Allah’ın sevgilisi olmak için namazlarının ardından 100 defa Ya Rahman ismini zikreden; Allah’ın rızasını kazandığı gibi, Allah’ın nimetleride ona sunulur. 40 gün riyazet halinde 1000 defa Ya Rahman ismini zikredenin kalp gözü açılır. 5 Vakit namazların ardından 2500 defa Ya Rahman ismini zikreden, her olaydan haberdar olur. Olay olmadan haberi olur. Er Rahman ismini; misk, safran, gül suyu karışımı mürekkep ile kağıda yazıp üzerinde taşıyan; insanlar arasında sevgi, saygı görür. Günde 290 defa zikredenin her arzusu VideoAllah’ın en güzel isimleri olan 99 ismini yani Esma’ül-Hüsna’sını aşağıdaki videodan anlamları ile birlikte İsmini İnsanlar Kullanabilir Mi?Rahmân ismi Allah’a ait isimlerden birisidir ve içerdiği anlamlar bakımından sadece Allah’a özgüdür. İnsanlar tarafından Rahmân isminin kullanılması çok yanlıştır. İnsanlar tarafından ismin başına Abd eki getirilerek kullanılabilir. Yani Abdurrahman şeklinde kullanılabilir.
Dini BilgilerRahman Nedir? Rahman Kısaca Ne Demektir? Tdk'ya Göre Rahmani Ne Anlama Gelir?Dini bir anlamı olan rahman kelimesi olumlu bir anlama sahiptir. Altı harften oluşan rahman kelimesi, sonuna ünlü ile başlayan bir ek aldığında sondaki harf herhangi bir değişime uğramaz. Rahman kelimesi dilimize Arapçadan geçmiştir. Orijinal yazılışı raḥmāndır. Bu sözcük bir sıfat özelliği taşır ve Allah’ı nitelendirmek için kullanılır. Rahman kelimesine ait tüm detayları - 1747 Son Güncellenme - 1717 Güncelleme - 1717Rahmanın anlamı Tanrı’nın her canlının ihtiyaçlarını ayrım yapmadan karşılamasıdır. Bu kelime her canlıya hitap eden Tanrı’yı nitelendirmek için kullanılır. Rahman kelimesi Kur’an’ın içinde yer yer bulmuştur. Bilindiği kadarı ile Kur’an’ın içinde 57 kez rahman kelimesi geçer. Rahman Kısaca Ne Demektir? Rahman kelimesinin anlamı rahmeti ile her şeyi kuşatan anlamına gelir. Tanrı’nın rahman olmasındaki rahmet, sonsuzlukla özdeşleşmiştir. Çünkü bu kelime aynı zamanda sonsuz merhamet sahibi anlamında kullanılır. Rahman kelimesinin pek merhametli anlamı da vardır. TDK'ya Göre Rahmani Ne Anlama Gelir? Tanrı ile ilgili, tanrısal anlamını taşıyan rahmani kelimesi rahmeti ile her şeyi kuşatan Tanrı ile ilgili olan şeyler için kullanılır. Tanrı’ya özgü ifadesini taşıyan rahmani kelimesi dini içeriklerde sıklıkla kullanılır.
İhlasla “Er-Rahman” zikrini çeken kişinin; kalbi yumuşar, düşmanlarından emin kılınır ve maddi nimetlere erişir. 2. Allah tarafından sevilmeye mazhar olunur. 3. Cuma günü okunan “Ya Rahman Celle Celalühü” zikri, istenen dileğe kavuşmayı 17, 2020İçindekiler1 Ya Rahman ne için çekilir?2 Ya Rahman zikri hangi organa iyi gelir?3 Rahman esması kaç kere okunmalı?4 Er-Rahman fazileti ne demek?5 Ya Rahman ne anlama geliyor?6 Ya Allah Ya Rahman zikri nasıl çekilir?7 Esselam zikri nasıl çekilir?8 Ya Rahim zikri kaç kere çekilir?Ya Rahman ne için çekilir?Cuma günü okunan “Ya Rahman Celle Celalühü” zikri, istenen dileğe kavuşmayı sağlar. Ahlakı kötü olan bir kimsenin evine asıldığında, ahlakında iyi yönde değişiklikler meydana geldiği görülür. Dünya ve ahirette Allah'ın sevgilisi olmak istiyorsanız bu esma-ı zikri günlük 'Ya Rahman' diyerek 298 defa Rahman zikri hangi organa iyi gelir?* Errahmanirrahim veya Ya Rahman Ya Rahim isimlerini zikredenler; sıkıntıdan, darlıktan ve korkularından kurtulurlar. Zikir saati Güneş Güneş doğarken ve ikindi namazı sonrası. Vücut haritasındaki yeri zikri hangi organa iyi gelir Kalp, burun üstü, Rahim esması kaç kere okunmalı?Er-Rahman Esmasının Fazileti İlahi lütfe mazhar olmak, sevmek ve sevilmek için Ya Rahman Celle Celalühü diyerek 298 kere okunur. Bir kimse Cuma günü ikindiden sonra kıbleye dönük olarak Ya Allah Celle Celalühü Ya Rahman Celle Celalühü zikrine güneş batana kadar devam ederse isteği muhakkak fazileti ne demek?Er–Rahman esması merhamet etmekten geliyor. Allah tüm canlılara merhamet eder olarak bilinen bir esmadır. Bu esmayı zikretmek insanlara çok fayda Rahman ne anlama geliyor?Rahman ismi Tanrı'nın adlarından olan anlamına gelmekte ve ayrım yapmaksızın tüm canlılara merhamet eden kişi Allah Ya Rahman zikri nasıl çekilir?Abdülehad Serhendi hazretleri buyuruyor ki 70 kere, “Yâ Allah, Yâ Rahman, Yâ Rahîm, Yâ Kavî, Yâ Kâdir” okuyup da dua eden, ne isterse istesin, Cenâb-ı Hak duasını kabul eder ve ne muradı varsa verir. Tamamı okunup başa dönülür, bu şekilde, tamamı 70 kere okunur. Allah rızası için zikri nasıl çekilir?Duaların kabul edilmesi ve cin, şeytan, evham, korku gibi her musibetlere karşı “Es-selam” zikri 131 kez her gün yapılmalıdır. Cuma günleri namazdan sonra vakit geçmeden 17161 defa “Ya Selam” Rahim zikri kaç kere çekilir?-Herkes tarafından makbul ve muteber olmak için “Ya Rahim Celle Celalühü” diyerek 258 kere okunup dua edilir. -Er-Rahim ism-i şerifini, her gün “Ya Rahim Celle Celalühü” diyerek 100 kere okuyanın kalbi yumuşar, şefkat sahibi olur.
Cenaze nasıl yıkanır? İslam hukukuna göre cenazenin yıkanması ile ilgili hükümler...Cenazenin bir an önce yıkanması, kefenlenip hazırlanması ve defnedilmesi müstehaptır. Yıkama işini yapmak için cenaze önce, teneşir denilen tahta bir sedir üzerine, ayakları kıbleye gelecek şekilde sırt üstü yatırılır. Teneşirin çev- resi güzel kokulu bir şeyle üç, beş veya yedi defa tütsülenir. Göbeğinden diz altına kadar olan avret yeri bir örtü ile örtülür ve elbiseleri tamamen çıkarılır. Cenaze yıkayan erkek veya kadın, farz olan yıkama görevini yerine getirmeye niyet etmeli ve besmele ile başlamalıdır. Yıkama bitinceye kadar da Gufrâneke yâ rahmân Artık senin af ve mağfiretinle baş başa, sen onu bağışla ey rahmân olan Allah demelidir. Yıkayıcı eline bir bez alarak örtünün altından ölünün avret yerlerini temizler. Sonra abdest aldırmaya başlayarak, önce yüzünü yıkar. Ağız ve burna su verilmez. Sadece dudaklarının içini ve dışlarını, burun deliklerini, göbek çukurunu parmakla veya parmağına sardığı bezle mümkün mertebe siler. Ondan sonra ellerini, kollarını yıkar. Sahih olan görüşe göre başını da meshedip, ayaklarını geciktirmeksizin hemen yıkar. Böylece ölüye abdest verilmiş olur. Namazın ne olduğunu anlamayacak yaşta ölen çocuğa abdest verilmesine gerek yoktur. Cenazenin abdest işi tamamlanınca üzerine ılık su dökülür. Varsa hatmî denilen güzel kokulu bir ot ile, yoksa sabun ile yıkanır. Sonra sol tarafına çevrilerek, sağ tarafı bir defa yıkanır. Böylece sağ ve sol tarafları üçer defa yıkanır. Bundan sonra cenaze hafifçe kaldırılır. Bu kaldırışta cenaze, yıkayan kişinin göğsüne veya eline veya dizine dayandırılır. Sonra karnı hafifçe ovulur. Bir şey çıkarsa su ile yıkanıp giderilir. Yeniden abdest verilmesine ve baştan yıkanmasına gerek yoktur. Şişip dağılmak üzere olan ölünün üzerine sadece su dökmekle yetinilir; abdest verdirmeye ve üç defa yıkamaya gerek yoktur. ÖLÜ TRAŞ EDİLİR Mİ? Ölünün saçı sakalı taranmaz; saçları ve tırnakları kesilmez; sünnet olmamışsa sünnet edilmez. Cenaze yıkanırken pamuk kullanılmaz. Yıkandıktan sonra havlu ve benzeri bir şey ile kurulanır. Ondan sonra kefen gömleği giydirilir ve geri kalan kefenleri yayılır. Başına ve sakalına hânît denilen kâfur veya benzeri güzel kokulu bir şey konur. Secde yeri olan alın, burun, eller, dizler ve ayaklara da kâfur konur. Ölü kapalı bir mekânda yıkanmalı, yıkayan ve yardım edenden başka kimse görmemelidir. Bir ölüyü ona en yakın olan biri veya takvâ sahibi güvenilir bir kimse yıkamalıdır. Yıkama karşılığında para alınmasa iyi olur. ÖLÜYÜ KİM YIKAYABİLİR? Erkek ölüyü erkek, kadın ölüyü kadın yıkamalıdır. Yıkayan kişiler abdestli olmalıdır. Yıkayıcının gayri müslim olması mekruh olmakla birlikte müslüman bir ölüyü yıkayacak müslüman kimse yoksa bu takdirde gayrimüslim yıkasa da olur. Bir kadın vefat eden kocasını yıkayabilir. Çünkü kadın iddet bekleyecektir. Bu iddet çıkmadıkça evlilik devam ediyor sayılır. Fakat koca, ölmüş karısını yıkayamaz. Çünkü erkeğin iddet beklemesi gerekmez, karısı ölünce aralarındaki evlilik bağı kalkmış olur. Ancak yıkayacak kimse bulunmadığı takdirde, koca karısına teyemmüm verir. Diğer üç imama göre koca karısını yıkayabilir. Erkekler arasında ölmüş bulunan bir kadının orada bir mahremi varsa, mahremi kendisine teyemmüm verdirir. Mahremi yoksa yabancı bir erkek eline bir bez alarak bakmadan kadına teyemmüm ettirir. ÖLÜYÜ YIKAYACAK SU YOKSA TEYEMMÜM ETTİRİLİR Mİ? Su bulunmadığı zaman yine teyemmüm ile yetinilir. Bir cenaze için teyemmüm yaptırılıp cenaze namazı kılındıktan sonra su bulunacak olursa, yeniden yıkanır. Cenaze namazını yeniden kılmaya gerek olup olmadığı konusunda İmam Ebû Yûsuf'tan, biri kılınacağı, diğeri kılınmasına gerek olmadığı şeklinde iki görüş rivayet edilmektedir. Henüz bulûğ çağına yaklaşmamış küçük kız çocuğunu gerektiğinde erkek yıkayabileceği gibi, aynı durumdaki erkek çocuğunu gerektiğinde bir kadın yıkayabilir. Cinsel organı kesilmiş veya yumurtaları alınmış erkek de erkek yıkayıcı tarafından yıkanır. Erkek mi kadın mı olduğu anlaşılmayan ve bu bakımdan kendisine hünsâ-i müşkil denilen kimse ölünce yıkanmaz, sadece teyemmüm ettirilir. Kefenleme hususunda kadın sayılır ve ona göre kefenlenir. BOĞULAN KİMSE YIKANIR MI? Suda boğulmuş olan bir kimse, yıkamak niyetiyle üç defa suda hareket ettirilerek yıkanır. Yalnız su içinde kalmış olması, hayattaki müslümanları cenazeyi yıkama farzını yerine getirmekten kurtarmaz. Bir Müslümanın akrabası veya karısı olan bir gayrimüslim öldüğü zaman onun dindaşlarına verilir. Eğer bunlara verilmezse sünnete uygunluk şartına dikkat edilmeksizin yıkanır ve kefenlenerek gömülür. Ölen Müslümanın gayri müslimden başka akrabasından bir velisi bulunmasa bile cenaze gayri müslimlere verilmez. Çünkü bunun teçhiz ve tekfini Müslümanların borcudur. ÖLÜ DOĞAN BEBEK YIKANIR MI? Düşük neticesinde ölü doğan çocuk, bir bez parçasına sarılarak gömülür, yıkanması gerekmez. Ölmüş bir Müslümanın başı ile beraber vücudunun çoğu bulunuyorsa yıkanır, kefenlenir ve namazı kılınır. Fakat başsız olarak yalnız vücudun yarısı bulunsa veya gövdesinin çoğu kaybolmuşsa yıkanmaz, kefenlenmez ve üzerine namaz kılınmaz. Bir beze sarılarak gömülür. Kefene sarıldıktan sonra ölüden çıkacak bir sıvı veya benzeri şeyler artık yıkanmaz, öylece gömülür. Kaynak İslam İlmihali 1, TDV Yayınları İslam ve İhsan
VIP Never Say Never Agaın Doğum ve ölüm olgusu, insanlar için son derece önemlidir. Yeni doğan bir çocuğun dünyaya gelişi büyük bir mutluluğa ve heyecana neden olmaktadır. Vefat eden insanın ayrılığı da geride bıraktığı yakınlarını ve sevdiklerini büyük bir acı ve kedere sevk etmektedir. Şüphesiz henüz adı bile konulmamış yepyeni bir insanın dünya hayatına katılımı, büyümesi ve olgunluk devresine ulaşması kolay olmamaktadır. insan çocuk, kardeş, abi, abla, anne, baba, amca, dayı, hala, teyze, nine ve dede. olarak dünyada bir konum elde etmektedir. Yine insan evliliklerle akrabalıklar, birlikte yaşadığı çevrede komşuluklar ve çalıştığı iş kollarında da güçlü arkadaşlık ve dostluk bağları kurmaktadır. Bu açıdan kişinin ölümü, kendisiyle ortak noktaları olan kimseleri yakınlık derecesine göre acı ve mateme sevk etmektedir. Geride kalanlar, bu acı ve kederi için için yudumlamak, ilahi yazgıya boyun eğmek ve ölümü büyük bir sabırla içselleştirmek zorundadır. insan, bütün acı ve mutsuzluk duygularına rağmen, ölen yakınlarına karşı son görevini yapmak durumundadır. Bu görev büyük bir özen ve özveriyle yapılmalıdır. Acaba bugün bizler fert ve toplum olarak cenazelerimize yaptığımız son görevde, olması gereken standardın neresindeyiz? işte bu soru bağlamında bazı noktalara açıklık getirilmesinin faydalı olacağına inanıyoruz. Değişen dünyada insanların hadiseleri algılama ve yorumlamalarında farklılıklar yaşanmaktadır. Bu bağlamda birçok konuda olduğu gibi cenaze törenleri de bugün bazı noktalardan tenkit edilebilmektedir. Ölülere saygıyı önceleyen Hz. Peygamber'in buyruk ve uygulamalarını anlamada bazı olumsuzlukların yaşandığı müşahede edilmektedir. Vefat eden insanların ebedi mekanına en iyi şekilde yerleştirilmeleri, Müslümanlar üzerine bir görev olarak anlaşılmalıdır. Bu çerçevede cenazeye ilişkin bazı meselelere kısaca temas edilmesinin faydalı olacağı düşünülmektedir. a. Cenazeye Saygı Gösterilmelidir Bilindiği gibi insan yeryüzünün en kıymetli varlığıdır. Bu açıdan da hürmet edilmeye layık bir konumdadır. insan hayatta iken değerli olduğu gibi ölünce de değerlidir. Nitekim, Hz. Peygamber, huzurundan geçen cenazeyi gördüğünde ayağa kalkarak saygı göstermiştir. Hatta Hz. Peygamber'in ayağa kalktığı cenazenin gayrı müslim bir kişiye ait olduğu kendisine hatırlatılınca; "Bu da bir insan değil mi?" "Müslim, "Cenaiz", 78 şeklindeki cevabı, insana sırf insan olduğu için saygı gösterilmesi gerektiğinin fiili bir örneğidir. Ölülere saygı göstermek, yaşayanlara karşı saygılı olmanın başka bir ifadesidir. b. Cenaze Merasiminde Bazı Temel Kurallara Riayet Edilmelidir Gerek dinî gerekse resmî nitelikte icra edilen törenlerde dikkat edilmesi gereken bazı kurallar vardır. Bu kurallar, törenin mahiyetine uygun olarak icra edilmesinde belirleyici bir öneme sahiptir. Söz konusu kurallara riayet edilmemesi, en başta ölüye karşı bir saygısızlıktır. Ayrıca dinî ve insanî görevini yerine getirmek üzere törene katılan kişileri küçük düşürücü bir davranıştır. Bütün boyutlarıyla düşünüldüğünde merasimlerde uyulması gereken kuralların önemli olduğu anlaşılmaktadır. Allah'ın yarattıkları arasında seçkin bir yeri olan insanın vefatı söz konusu olunca, insanı ebedi yolculuğuna uğurlamak gerçekten üzerinde ciddi olarak durulması gereken bir konudur. Bu bağlamda bir cenaze merasiminde riayet edilmesi gereken temel kuralların neler olduğu hususunu hatırlatmak faydalı olacaktır 1- Ölülerin iyilikleri dile getirilmelidir. Hz. Peygamber, ölülerin hayırla anılmasını tavsiye etmektedir. Tirmizi, "Cenaiz", 34 Merasim anında ve sonrasında vefat eden kişinin iyilikleri hatırlanmalı ve kişi hayırla anılmalıdır. 2- Cenaze merasimlerinde insanlar giyim ve kuşamlarına özen göstermelidir. Giyilen kıyafetler bir bayram havasını hatırlatmamalıdır. Bu konuda öteden beri devam eden geleneğin göstergesi olarak, cenaze merasiminde giyilmesi gereken kıyafetler konusunda kültürel bir birikim mevcuttur. 3- Cenaze merasiminde ortalama bir matem havası olmalıdır. Cenaze merasiminde Allah'a isyan anlamını içerecek şekilde dövünülmemeli, saç baş yolunmamalı ve yersiz sözler söylenmemelidir. insanlar konuşmalarına dikkat etmeli, sessiz ve sakin olmalı, tavır ve davranışlarıyla kimseyi rahatsız etmemelidir. Cenaze yakınlarının acılarını azaltacak ve onları teselli edecek konuşmalar yapılmalı, tavır ve davranışlarla cenaze yakınlarının acılarının paylaşıldığı hissettirilmelidir. 4- Cenaze merasimlerinin yapıldığı cami avluları, olabildiğince temiz ve düzenli olmalıdır. Söz konusu alanda gelenlerin, rahatlıkla giriş çıkışını sağlayan genişlikte kapılar yer almalıdır. Gerektiğinde yağmurlu ve soğuk havalarda cemaati koruyacak kapalı mekanlar tesis edilmelidir. 5- Cenazelerin taşındığı araçların temizliği ve bakımı iyi yapılmalıdır. Ayrıca araçlar cenaze hizmetinin gerektirdiği işlevler bakımından belli bir düzeyde olmalıdır. Bu durum, israf olarak algılanmamalı, bilakis cenazelerimize gösterdiğimiz derin saygı ve hürmetin bir ifadesi olarak anlaşılmalıdır. Cenaze îçin Faydalı Olan Aktivitelere Yer Verilmelidir Cenaze merasimlerinde, çiçek ve çelenk gibi ölüye fayda sağlamayan etkinliklerde aşırıya kaçılmaması, hatta bu alışkanlıkların en aza indirilmesi gerekir. Bu tür aktiviteler, ölüye fayda sağlamadığı gibi, çok sayıdaki çiçek ve çelenkler değerlendirilemediği için israfa neden olabilmektedir. Bunların yerine ölü için faydalı olabilecek etkinliklere yer verilmesi daha isabetli olacaktır. Kur'an okuma ve Allah kendisini affetmesi ve günahlarını bağışlanması için dua etmek başta olmak üzere, ölü adına yapılacak her türlü hayır ve yardımlar, onu ebedi âlemde rahatlatabilecek etkinliklerdir. Alkış, Cenaze Merasiminde Bulunması Gereken Sükuneti Bozmaktadır Bazı cenaze törenlerinde, cenazenin alkışlanması geleneksel ritüellerimizle bağdaşmamaktadır. Böyle bir ritüelin yaygın hâle gelmesi, toplumda alkışı hak eden veya etmeyen cenaze ayrımı yapma gibi bazı yanlış anlaşılmalara sebep olmaktadır. Bu da kimin alkışlanmayı hak ettiği, kimin de hak etmediği yorumlarına neden olacaktır ki, böyle bir anlayış hiçbir şekilde doğru değildir. Cenazelerin alkışlanması ve slogan atılması gibi nümayişlerin, belli tarihten itibaren meydana gelen siyasi cinayetler vb. ölümlerle başlayan uygulamaların bir yansıması olarak gündeme geldiği görülmektedir. Kuşkusuz slogan, alkış, ıslık gibi nümayişler, hem cenazeye karşı, hem son görev olan ibadete karşı, hem de son görevin ifa edildiği mekâna karşı olumsuzluklar içermektedir. Söz konusu nümayişler, sessizlik atmosferini bozmaktadır. Cenaze Namazının Kılınması Teşvik Edilmelidir Müslümanın diğer Müslüman kardeşi üzerindeki haklarından birisi de cenazesine iştirak etmesi ve namazını kılmasıdır. Bunun hem şahsi hem de toplumsal hayata faydaları söz konusudur. insanlar bu vesileyle ölümü hatırlar, nefis muhasebesi yaparak hayata ve insanlara karşı daha yumuşak ve mantıklı yaklaşmaya başlar. Her an ölebileceği düşüncesi- ni hafızasında canlı tutan bir Müslüman daha affedici olur. Kişinin bu olumlu tutum ve davranışları, toplumsal hayata da olumlu bir şekilde yansır ve böylece toplumsal barış ve huzurun tesis edilmesine katkı sağlanmış olur. Cenaze Namazında Tertip ve Kadınların Konumuna Dikkat Edilmelidir Bilindiği gibi cenaze namazı farz-ı kifayedir. Cenaze namazının cemaatle kılınması şart olmadığı gibi ister erkek, ister kadın olsun tek bir Müslümanın kılmasıyla farz-ı kifaye yerine getirilmiş olur. Mükellefiyet ve hüküm bakımından cenaze namazında kadın ile erkek arasında hiç bir fark yoktur. Cuma, bayram, beş vakit namaz ve cenaze namazları olmak üzere cemaatle kılınan bütün namazlarda, erkeklerle birlikte namaz kıldıkları takdirde, kadınların erkeklerden ayrı, uygun bir yerde namaz için saf oluşturmaları gerekir. Nitekim Hz. Peygamber namaz saflarını önce erkekler, sonra erkek çocuklar daha sonra da kadınlar şeklinde düzenlemiştir. "Namazda erkek saflarının en faziletlisi en önde olanı, fazileti en az olanı ise en arkada bulunanıdır. Kadın saflarının en faziletlisi, en arkada kalanı, en az faziletlisi ise en önde olanıdır. " Müslim, "Salat", 132; Ebu Davud, "Salat", 97; Tirmizi, "Mevakıt", 52 hadisi, cemaatle kılınan bir namazda kadın ve erkeklerin saf düzeninin nasıl olması gerektiğine açıklık getirmektedir. Hz. Peygamber sünnetine uygun olan safların yukarıda ifade edildiği gibi olmasıdır. Hz. Peygamber uygulamasına uyulmaması halinde bir takım mahzurlar ortaya çıkabilecektir. Hanefi mezhebine göre, kadınların cemaatle kılınan bir namazda, erkek safları arasına karışarak imama uymaları halinde, rüku ve secdeli namazlarda kadınların arkasında ve hizasında kalan erkeklerin namazları fasit olur. Bu durum, rüku ve secdesi bulunmayan cenaze namazında meydana gelirse, erkeklerin namazı fasit olmazsa da, sünnete dolayısıyla Hz. Peygamber uygulamasına aykırı hareket edildiği için mekruh & DİB Şeytan Yaşamak İçin Her Şeyi Yapar....
gufraneke ya rahman ne demek